Dünya Kadın Mühendisler Günü’nde Söz Esanlı Kadın Mühendislerin

Esan



Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için üzerimize düşen rolün bilinciyle, işe alımdan görev ve çalışma koşullarına her alanda fırsat eşitliğini sağlamak için çalışıyoruz. “Aynası iştir kişinin cinsiyete bakılmaz.” anlayışımızla ancak birlikte daha iyi bir geleceği yaratabileceğimize yürekten inanıyoruz. Doğal kaynaklar alanında sektörümüzün en yüksek kadın istihdam oranına sahip olmaktan da gurur duyuyor, kadınlar ve erkeklerin eşit temsil edildiği bir iş yaşamı için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. 

Bugün, kadın mühendislerimizden Ayşegül, Dilan, Elif ve Tuğba’ya çalışma yaşamı deneyimlerini sorduk ve geleceğin kadın mühendislerine söylemek istediklerini derledik. 

Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? 

AYŞEGÜL TÜTÜNCÜOĞLU: Kimya mühendisliğinden mezun olduktan sonra 4 yıl önce Esan’da Lojistik alanında çalışmaya başladım. Daha sonra Esan’ın sunduğu rotasyon fırsatından yararlanarak 2019 yılında Pazarlama ve Satış Direktörlüğünde çalışmaya başladım. Şu anda dış satım uzmanı olarak çalışıyorum.

DİLAN ŞİMŞEK: Endüstri Mühendisliği eğitimimi tamamladıktan hemen sonra Esan’da önce Kariyer Test Sürüşü programı ile staj çalışmalarıma başladım. 3 ay süren proje stajımı başarıyla tamamladıktan sonra da 2020’de Esan Bilgi Teknolojileri ekibine katıldım. Kurumsal uygulamalar uzman yardımcısı olarak çalışmalarıma devam ediyorum. 

ELİF TEKİN ALAGÜL: Jeoloji mühendisliği lisansımdan sonra, yüksek lisans eğitimimi Jeomikrobiyoloji ve İzotop Jeokimyası üzerine yaptım. 2010 yılında Ontario, Kanada’da başladığım metalik maden aramacılığı kariyerime daha sonra Türkiye’de özellikle Biga yarımadası ve Doğu Karadeniz olmak üzere birçok farklı bölgede ağırlıklı olarak değerli metalik maden aramacılığı üzerindeki çalışmalarla devam ettim. 10 senelik aktif arazi çalışmalarından sonra Esan İş Geliştirme Direktörlüğünde Eylül 2019’da işe başladım.  

TUĞBA UÇAR DEMİR: Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünden 2005 yılında mezun oldum. Yüksek lisansımı Seramik Mühendisliği alanında tamamladım. Yüksek lisansım süresince Esan’ın killeri ile de çalışma fırsatı yakaladım, üniversitede birçok teşvikli projede proje mühendisliği yaptım. Üniversitede çalışmak ve özel sektöre geçme arasında özel sektörü tercih ederek yoluma Esan’da devam ettim. 2008 yılında iş geliştirme uzman yardımcısı olarak başladığım Esan yolculuğumda Ar-Ge Yöneticisi olarak birçok projede heyecanla yer almaya devam ediyorum. 
Mesleğinizi seçerken hayaliniz neydi? 

ELİF: Mesleğimle yeni teknolojileri dahil eden çok disiplinli yapılarla sürdürülebilir madencilik anlayışına uygun, dünyanın farklı bölgelerinde projeler yaratmayı ve geliştirmeyi hayal ediyorum. İşimin beni en çok heyecanlandıran kısmı ise, keşfetmek için sorgulamak ve gözlemlemek. Farklı coğrafyalarda doğada olup heyecanla mücadele ederken çalışıyor gibi hissetmiyorum. 

AYŞEGÜL: Bir Fen Lisesi öğrencisi olarak uzun yıllar boyunca mühendis olmayı hayal ettim. Mühendislikte beni en çok cezbeden şeyler mühendislik eğitiminin insana verdiği başta analitik bakış açısı olmak üzere hızlı problem çözebilme ve etkin çözümler üretebilme becerisiydi. İşimi yaparken aldığım temel eğitimin bana kazandırdığı yetkinlikleri kullanabildiğimi fazlasıyla hissedebiliyorum.

DİLAN: Mesleğimle ilgili en sevdiğim şey katı, belirli sınırlarla çizilmemiş ve esnek bir yapıda olması. Bir endüstri mühendisi olarak birçok alanda birçok sektörde yer alarak faydalı işler yapabilirsiniz. İşimin sağladığı bu esneklik çok geniş bir perspektif veriyor ve yaşam boyu gelişimime katkı sağlıyor.

TUĞBA: Mesleğimizin temeli, günlük hayatımızda kullandığımız birçok ürünle ve bu malzemelerin üretimi ile ilişkili. Hayatımızda bu kadar olan malzemelerin dünyasında geleceğin teknolojileri üzerine çalışmak beni cezbeden nokta olmuştu. Üniversiteye girdiğimizde çok bilinmeyen bir bölümdü, bölümümüz ancak bugün mesleğimizin geleceğin iş alanlarında ne kadar kritik olduğu görülüyor. Gelecek teknolojileri, minerallerin dünyası ile harmanlamak benim en keyif aldığım alanlardan. Doğal olan minerallerimizin malzemelere katabileceği etkiler inanılmaz, her gün yeni bir bilgi edilenebileceğiniz bir alan. Minerallerin kullanım alanlarını saymakla bitmez ve her sektördeki etkilerini incelemek, katabileceklerini hayal etmek ve daha sonra bu etkiyi ürünlerde ya da müşteri geri bildirimleri ile duymak benim en heyecanlandığım nokta.

Esan’da bir kadın mühendis olmak dersek…

DİLAN: ESAN, kadın erkek eşitliği konusunda ciddi farkındalığa sahip ve bu konuda oldukça hassas davranan bir şirket. Bu farkındalığı kendine ilke edinen bir şirket olduğu için kariyer gelişimim, alanımda var olmak ya da işimi iyi yapmakla ilgili aklımda soru işaretleri olmadan özgürce çalışabiliyorum. En büyük avantajı bu sanırım. 

AYŞEGÜL: Esan’da çalışan bir kadın mühendis olmanın bir avantajını yaşamadım açıkçası çünkü burası gerçekten ayrıcalıkların değil eşitliğin gözetildiği bir yer. Bu yaklaşımı net bir şekilde ortaya koyan bir şirkette çalıştığımı her an hissediyorum. 



TUĞBA: Kadın olmak, özellikle de Türkiye’de kadın olmak, elbette ki zor. Henüz fırsat eşitliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği için çok yolumuz olduğunu düşünüyorum. Ancak Esan’da, Türkiye’de genel olarak yaşanan bu zorlukların en aza indirildiğini düşünüyorum. Esan’da çalışma hayatımın ilk gününden bu yana yapmış olduğum projelerde düşsem de kalksam da hep yanımda dostlarım, arkadaşlarım, yöneticilerim vardı. Bu desteği hissettiğinizde her şeyi yapabilme inancınız, gücünüz oluyor. Laboratuvarda denediklerimizi hayata geçirmeye çalışırken kadın - erkek gibi bir ayrım yok. O sırada çalışmada sizi heyecanlandıran neyse onun gerçekleştiğini görebilmeye ya da bir sorun olduğunda ona farklı bir açıdan bakıp onu çözebilmeye odaklanıyorsunuz. Karşılaştığınız durumları bir takım olarak, kadın erkek fark etmeksizin hep birlikte çözmeye çalışmak, her fikrin eşit olması mesleğimi Esan’da yapmanın sevdiğim, avantajlı olduğunu düşündüğüm noktalarından…

Esan’ın tüm çalışanlarına birçok konuda inisiyatif alarak değişim liderliği yapma şansı tanınması ve bu gücün çalışanlara verilmesi de benim için hayatımı dönüştüren alanlardan biri oldu. 

ELİF: Esan’da sektörden farklı olarak kadın çalışan sayısının yüksek olması, Esan’ın iş yapış biçimleri, alışkanlıkları ve iş sonuçlarına da yansıyor. Yaptığın işi sahiplenebilme, gösterebilme, teknik yetkinliklerinin tıkandığı noktada kendini geliştirme alanları bulabilmeyi önemli bir fırsat olarak görüyorum. Bir diğer yandan farklı ölçekte ve kapsamdaki operasyonlar, proje portföyünün genişliği ve bu çeşitliliğin her yerinde kadınların farklı görevlerde olması çok önemli bir fırsat.


Madencilik Sektöründe Kadın Çalışan Olmak Konusunda Neler Düşünüyorsunuz? 

TUĞBA: Maden sektörü başlı başına zor bir iş alanı. Ancak kurumun yapısı, iş yapış şekli bu zorlukları aşmanız için tetikleyici rolde. Biz Ar-Ge Merkezi’nde arkadaşlarımızın üretimde ilmek ilmek işlediği bu minerallere yeni bir bakış açısı katabilmek için çaba harcıyoruz. Sahada onlarla birlikte zorlukları, üretimde olabilecek aksaklıkları görüyor ona göre projelerimizi şekillendiriyoruz. Gelecek için, Türkiye’nin kaynaklarının katma değerli olabilmesi için çaba sarf ediyoruz ki herkesin emeğine değsin. Bunu da kadın erkek gözetmeksizin bir ekip olarak yapıyoruz. Bence maden sektöründe çalışmak, size emanet edilmiş toprağa, cevhere değer katmak demek. 



DİLAN: Maden sektörü ülkemizde erkek egemen olarak bilinen sektörlerden birisi, belki de birincisi. Böyle bir algının ortasında bir kadın olarak işin içinde bulunmak, faydalı olmak bu oyunda bizde varız demenin en somut örneği. Bu açıdan oldukça gurur verici.



ELİF: Açıkcası bu mesleği icra ederken kadın kimliğimden ziyade odaklandığım nokta yaptığım işin bana keyif vermesi, teknik olarak kendimi geliştirmek oldu. Kadın olarak değil Elif olarak ne katabilirim, neleri yapmayı hedefleyebilirim ve hangi alanlarda farklılık yaratabilirim, önemli oldu benim için. Ancak yıllar içerisinde mesleğin gerekliliklerini yaparken kadın olduğum için mühendisliğin en temelinde olan problem takip etme ve çözüm üretme için aldığım yolların farklı olduğunu ve farklı fikirlerin takım çalışması içinde bir zenginlik olduğunu hedefe daha kısa sürede ulaşılabilmesi açısından çok önemli olduğunu gördüm. Hem kendinize hem mesleğinize sevgi ve saygı gösterdiğiniz zaman cinsiyetinizin ne olduğundan ziyade ortaya koyduğunuz performansınız asıl sizi öne çıkaracak ve yolunuzda ilerlemenize sağlayacaktır.

AYŞEGÜL: Ülkemizde ve dünya genelinde özellikle mühendislik ve teknik alanlarda erkek egemen bir çalışma düzeni olduğunu hesaba katarsak, madencilik gibi temel yapı taşının üretim ve mühendislik olduğu bir sektörde, Türkiye’de en fazla kadın çalışan madencilik şirketi unvanına sahip Esan’da çalışıyor olmak çok değerli.  

Geleceğin Kadın Mühendislerine Neler Söylemek İstersiniz? 

DİLAN: İçinde yaşadığımız coğrafya, maalesef sosyal hayatta olduğu gibi iş hayatında da kadınların önüne çıkan engellerle, çoğu zaman belki de haksızlığa uğradığımız olaylarla dolu. Ama bu tutum son yıllarda kadınların kendilerine güvenlerinin artmasıyla, ekonomik özgürlüklerini elde edip kendi ayaklarının üstünde durmalarıyla kırılmaya başladı ve devam da ediyor. Bu konuda Esan gibi öncü birçok kuruluşta da etkilerini yakından hissediyoruz. İnsanların sırf kadın olduğunuz için başaramayacağınızı söylemelerine izin vermeyin ve onlara haksız olduklarını göstermek için elinizden geleni yapın. 



AYŞEGÜL: Ofis ya da saha, mühendislik ya da farklı iş birimleri, her nerede çalışmak istiyorlarsa kadın oldukları için önlerine konulmak istenen hiçbir engele ve ön yargıya itibar etmeden, inandıkları doğrultuda ilerlemeye devam etsinler. Mühendislik eğitimi ile birlikte kazandıkları yetkinlikler önlerine çıkabilecek her zorluğun üstesinden gelmeye yetecek. Yeter ki kendilerine güvensinler.

TUĞBA: Mühendis adaylarına önerim de iş hayatında büyük resmi görmeye çalışıp, detayda boğulmadan, hata yapmaktan korkmadan hayallerini hayata geçirmek için adım atmalarıdır. Düşündüğünüzü, cesaretle, yanındakine olumsuz etki yaratmadan yaptığınız sürece, güven hissini yaşatır ve yolunuzu açarsınız, bunları gözeterek iş hayatında yer alan herkesin yolu açılacaktır.

ELİF: Klişe olan bir cümledir ama geçerlidir; ‘birçok kişi yapamazsın diyecek, duyma, sadece ilerle’. Bu sadece sevdiğiniz bir iş yaparsanız mümkün olabilir diye düşünüyorum. Sizleri tanımlayan şeyler; her zaman işinizi sevmeniz, yaptığınız işin sorumluluğunu taşıyabilmeniz olacak. Bunlar da ancak yetkinliğiniz ve kişisel ilişkilerinizin iyi bir seviyede olmasıyla mümkün olabilecektir. Hem kendinizi hem de insan ilişkilerinizi geliştirerek karşılaşabileceğiniz birçok zorluğun üstesinden gelebilirsiniz.